SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2579 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

57 - (2579) حدثني محمد بن حاتم. حدثنا شبابة. حدثنا عبدالعزيز الماجشون عن عبدالله بن دينار، عن ابن عمر. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن الظلم ظلمات يوم القيامة".

 

{57}

Bana Muhammed b. Hâtim rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Aziz El-Mâcîşûn, Abdullah b. Dinar'dan, o da İbni Ömer'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Şüphesiz ki, zulüm kıyamet gününde karanlıklar (olacak) dir.»buyurdular.

 

 

İzah:

İbni Ömer rivayetini Buhârî «Kitâbu'l-Mezâlim»'de;Tirmizî Kitâbu'I-Birr»'de tahric etmişlerdir.

 

Tirmizî onun hakkında: «Bu Hadîs Hasen Garibdir» demiştir.

 

Kaadî iyâd'ın beyânına göre ulemâ'dan bazıları: «Bu hadîsden murad zahirî mânâsıdır. Yapılan zulüm kıyamet gününde sahibine karanlıklar şeklinde tecelli edecek, mü'minlerin nuru önlerinde, yanlarında parlayıp dururken, o yolunu bulamıyacaktır.» demişlerdir.

 

Nevevî buradaki karanlıklardan kıyametin şiddet ve dehşetleri kastedilmiş olabileceğini de söylemiştir.

 

İbnü Cevzî diyor ki : «Zulüm iki suça şâmildir: Biri haksız yere başkasının malını almak, diğeri adaleti emreden kimseye karşı gelmektir. Bu ikincisi daha beterdir. Çünkü zulüm hemen hemen Allah'dan başka yardımcısı olmayan zayıfa yapılır. Bu ancak kalbin kararmasından neş'et eder. Zira hidâyet nuruyla aydınlanmış olsa, yaptıklarının sonunu düşünür.»

 

Kaadî İyad: Cimrilikten dolayı helak olanlardan murâd; dünya helakinin de, âhiret helakinin de olabileceği ihtimâli üzerinde durmuştur. Nevevî ikinci İhtimâli yâni âhirette helak olacakları mânâsını daha münâsib bulmuştur. Hem dünyada, hem de âhirette helak olacakları mânâsına gelmesi de muhtemeldir. Ulemâdan bir cemâat şuh ile buhl arasında fark görmüşlerdir. Bunların ikisi de cimrilik mânâsına gelmekle beraber; şuh, buhlden daha şiddetlidir. Bazıları şuh'un cimrilikte hırs göstermek olduğunu söylemiş, bir takımları da: «Buhal ferdî işlerdedir. Şuh ise her şeye âm ve şâmildir.» demişlerdir. Bu husûsda daha başka tarif­ler de yapılmıştır.